Yapay Zekâ Otizmi Erken Yaşta Tespit Edebilecek

Hacettepe Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü ile Yapay Zekâ Mühendisliği Ana Bilim Dalı’nın iş birliğiyle Pamukkale Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Muş Alparslan Üniversitesi’nin de katkılarıyla geliştirilen bu proje, otizmin erken dönemlerde görsel dikkat ve açıklanabilir yapay zekâ teknolojileri kullanılarak tanılanmasını hedefliyor. TÜBİTAK’ın desteklediği bu önemli çalışma, çocukların göz bebeklerini bilgisayarlar aracılığıyla yapay zekâ ile izleyerek, 18 aylık dönemde otizm teşhisi koymayı amaçlıyor.

Proje yürütücüsü olan Hacettepe Üniversitesi Özel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selda Özdemir, son yıllarda otizmin erken teşhisi konusunda yapılan araştırmalarda bir artış yaşandığını ifade ediyor. ‘’Bu artışın temel nedeninin, otizmin dünya genelinde daha sık görülmesi olduğu. Son dönemde yapılan araştırmalar, her 44 çocuktan birinin otizm belirtileri gösterdiğini ortaya koyuyor. Ancak bu artışa rağmen dünya genelinde otizm spektrum bozukluğu olan çocukların maalesef tanı almaları oldukça geç yaşlarda gerçekleşiyor. Genellikle bu tanılar, çocukların 4 yaşından sonra konuluyor. Bu durumda, çocukların en hızlı değişim gösterdikleri ve müdahalelere en iyi yanıt verebilecekleri ilk yıllarını maalesef kaçırıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

18 Aylık Dönemde Bile Otizmi Ayırt Edebiliyoruz

Projenin temel hedefi, otizmli çocukların erken dönemlerde fizyolojik veriler kullanılarak daha kısa sürede tanılanmasını sağlamak olarak belirtti.

Özdemir, otizmli çocukların en belirgin özelliklerinden birinin ilgilerini insanlardan ziyade çevrelerindeki nesnelere yönlendirmeleri olduğunu önemle vurgulayarak, “Bu bağlamda, projemizde otizm tanısını koymak için göz izleme teknolojisiyle çocuklardan elde edilen nesnel fizyolojik verileri topluyoruz. Bilgisayar tabanlı açıklanabilir yapay zekâ aracılığıyla çocukların göz bebeklerini izliyoruz. Göz izleme teknolojisi, bilgisayar altına yerleştirilen özel bir sistemle çalışıyor. Bu sistem, bir çocuğun veya bir bireyin bilgisayarı veya ekranı nasıl izlediğini ve göz bebeklerinin nasıl hareket ettiğini analiz ediyor. Sistem, göz verilerini analiz ettikten sonra çocuğun nereye baktığını, ne kadar süreyle baktığını ve hangi göz hareketlerini sergilediğini tam olarak nesnel verilerle tespit edebilmekte. Bu sistem, sosyal görsel dikkatin çocuklardan elde edilen nesnel verilerle belirlenmesine dayanıyor. Bu değerlendirmeyi neredeyse 18 aylık kadar küçük yaşlarda dahi başarılı bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Bu proje, otizm tanısının uzun süren değerlendirme süreçlerini kolaylaştırmayı ve otizmin daha hızlı bir şekilde, çocuktan doğrudan alınan verilerle değerlendirilmesini mümkün kılacak bir sistem olmayı hedefliyor.” şeklinde konuştu.

Otizmli Çocuklar Yüzde 95 Oranında Ayırt Edilebiliyor

Özdemir, yapay zekâ teknolojilerinin bu alandaki kullanımını bir üst seviyeye taşımak amacıyla açıklanabilir yapay zekâ sistemlerini kullanmaya odaklandıklarını ifade ederek, “Bu açıdan çalışmamız dünya genelinde benzeri olmayan bir nitelik taşıyor. Yapay zekâ, çocuklarda otizm spektrum bozukluğu riskini belirleme konusunda hem bize hem de klinisyenlere nedenlerini açıklayacak. Nihai hedefimiz, sadece bir araştırma sonucu üretmek değil; bu 36 aylık çalışmanın sonunda klinisyenlerin kolaylıkla kullanabileceği bir karar destek sistemi geliştirmektir. Hem yürüttüğümüz araştırmalar hem de dünya genelinde bu konuda gerçekleştirilen çalışmaların sonuçları, yapay zekâ teknolojilerinin uygulanabilirlik düzeyinde otizmli çocukları tipik gelişim gösteren çocuklardan %95 oranında ayırt edebildiğini göstermektedir.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir