Dolgu, botoks, mezoterapi gibi cerrahi olmayan estetik işlemler yalnızca uzman hekimler tarafından klinik, hastane veya muayenehane gibi uygun ortamlarda yapılması gerekiyor. Ancak günümüzde kuaförlerden güzellik merkezlerine hatta alışveriş merkezlerine kadar birçok farklı mekânda bu tür işlemlerin yapıldığı görülüyor.
Medikal Estetik Tıp Derneği (MESTDER) Başkanı Dr. Yasemin Savaş, merdiven altı estetik uygulamaların risklerine dikkat çekerek, “Sağlık Bakanlığı onayı olmayan, kaçak veya sahte ürünlerin, cihazların ve tıbbi malzemelerin medikal estetik alanda kullanılması ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Bu tür müdahaleler önemli sağlık riskleri barındırabilir ve kalıcı zararlara yol açabilir” açıklamasında bulundu.
Bu yıl altıncısı düzenlenen Ulusal Medikal Estetik Kongresi, Medikal Estetik Tıp Derneği tarafından Antalya’da başladı. Kongre, 26 Kasım tarihine kadar devam edecek. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Dr. Savaş, kaçak ve sahte ürünlerle yapılan, merdiven altı denilen uygulamalara dikkat çekti.
Savaş, eskiden merdiven altı terimi daha çok izbe ve gizli yerlerle ilişkilendirilirken, günümüzde daha şık ve gösterişli mekanlarda hizmet veren yerlerin de bu kategoriye girdiğini belirtti. “Eskiden, merdiven denildiğinde genellikle uzman olmayan kişilerce yapılan uygulamaları çağrıştırıyordu. Ancak günümüzde merdiven altı terimi içinde farklı üç ana kategoriden bahsedebiliriz. Medikal estetik uygulamaları, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilmelidir. Yani özel hastaneler, tıp merkezleri, poliklinikler veya yetkili muayenehanelerde yapılabilmektedir. Bu ilk kategori, uygulamanın gerçekleştirildiği mekânı ifade etmektedir. İkinci kategori, uygulamayı gerçekleştiren bireylerin de Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş hekimler olmaları gerekiyor. Üçüncü kategori ise kullanılan ürünlerin, malzemelerin de yine Sağlık Bakanlığı onayına sahip, ruhsatlı ürünler olması gerekiyor. Ne yazık ki eğer bu üç kriterden herhangi biri eksikse, yani bir sağlık kuruluşunda hekim tarafından sahte veya kaçak ürünler kullanılıyorsa, bu da merdiven altı olarak nitelendirilmelidir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kaçak Ürünlerin Bile Sahtesi
Özellikle pandemi döneminde artan kaçak ve sahte ürünlerin medikal estetik alanı için ciddi bir sorun teşkil ettiğine vurgu yapan Savaş, “Bu tür müdahaleler ciddi sağlık riskleri içerir ve kalıcı zararlara yol açabilir. Enfeksiyon riski, görme kaybı, kalıcı sakatlıklar ve hatta ölüm gibi sonuçlara neden olabilir. Bu konuda hem sağlık uzmanlarının hem de halkımızın gereken özeni ve duyarlılığı göstermesi son derece önemlidir. Denetimlerin önemi büyüktür. Sağlık Bakanlığı ve derneklerle işbirliği içinde çalışarak bu alanda faaliyetler yürütüyoruz. Ülkemizde kaçak ürün girişi kadar sahte ürünlerin üretimi de ciddi bir sorun haline geldi ve bunlarla mücadele etmek zorundayız” dedi.
Estetik çılgınlığına dikkat çeken Savaş, şunları belirtti:
Estetik çılgınlığı dediğimiz şey, tek tip güzellik anlayışıdır ve doğru bir güzellik ölçüsü değildir. Güzellik, kişiye özgü olmadığı sürece, kişinin yaşam tarzıyla ve mevcut anatomisiyle uyumlu olmadığı bir sürece anlam taşımaz ve bunu desteklemiyoruz. Hastalar bazen Hollywood yıldızlarının fotoğraflarıyla gelirler. Mütevazi bir yaşam süren ve doğal olarak ince dudaklara sahip bir hastanın birden Scarlett Johansson veya Angelina Jolie gibi dudaklara sahip olmak istediğini görüyoruz. Bazı durumlarda aynı anda çok büyük operasyonlar ve müdahaleler talep ediliyor. Bu noktada, hekimin bu isteklere dur demesi gereklidir.
Dernek Başkan Yardımcısı Dr. Alp Mamak, medikal estetik uygulamalarında eğitim ve kalitenin büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Medikal Estetik Tıp Derneği Genel Sekreteri Dr. Bora Özcan ise şunları kaydetti:
Değişen trendler, medya etkisi ve sosyal normlar, insanların güzellik anlayışlarını önemli ölçüde etkiliyor. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak, bireyler güzellik standartlarına uyum sağlama eğilimindeler. Önemli olan, her bireyin kendi benzersiz güzellik anlayışına ve ihtiyaçlarına odaklanmak bu doğrultuda onları daha mutlu ve kendine güvenen bir noktaya getirmektir.
Bir yanıt yazın