Ağız ve diş sağlığı, genel sağlıkla sıkı bir bağ içerisindedir. Diş ve diş eti hastalıkları ile ağız içindeki enfeksiyonlar, kalp hastalıkları, diyabet ve doğum komplikasyonları gibi ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilebilir.
Türkiye’de bilimsel diş hekimliği eğitimi, 22 Kasım 1908 tarihinde başlamış olup, bu tarihten itibaren her yıl 22 Kasım günü “Türk Diş Hekimleri Günü” olarak kutlanmakta ve bu özel günü içeren hafta ise “Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” olarak adlandırılmaktadır. Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Uzman Diş Hekimi Elif Banu Özkan, konuyla ilgili önemli bilgileri paylaştı.
Birçok Hastalığın Gelişmesinde Rol Oynuyor
Uzman Diş Hekimi Elif Banu Özkan, diş ve diş eti hastalıklarının tüm yaş gruplarının yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli sorunlara neden olduğuna dikkat çekti. Özkan, bu hastalıkların şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, büyüme-gelişme geriliği, erken doğum gibi birçok sağlık sorununun gelişiminde etkili olduğunu ifade etti.
Şeker ve Kalp-Damar Hastalıklarını Tetikleyebilir
Uzman Diş Hekimi Özkan, diş ve diş eti hastalıklarının tüm yaş gruplarının yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli sorunlar olduğunu belirterek, bu hastalıkların şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, büyüme-gelişme geriliği, erken doğum gibi birçok sağlık sorununun gelişiminde etkili olduğuna dair artan kanıtlara dikkat çekti. Özkan, toplumun en yaygın sağlık sorunlarından biri olan diş ve diş eti hastalıklarının önlenebilir, kontrol edilebilir ve tedavi edilebilir bir grup hastalık olduğunu vurguladı.
Ağız ve diş sağlığı sorunlarının, koruyucu önlemlerle önceden engellenebilmesi ve hastalıkların teşhis edildiğinde hızla tedavi edilebilmesi gerektiğini belirten Uzman Diş Hekimi Özkan, ağız hijyeninin sağlanmasının en basit ve etkili koruyucu yöntem olduğunu ifade etti. Ağız hijyeni, günlük rutinler içinde diş fırçalama, dil temizliği ve diş arası temizliği için ara yüz fırçaları veya diş ipi kullanımını içerir. Bu konuda bilgi veren Uzman Diş Hekimi, dişlerin günde en az 2 defa, her bir seansın en az 2 dakika sürmesi gerektiğini belirtiyor. Diş yüzeyine 5-6 darbenin düşmesini sağlamak amacıyla bu fırçalamanın dikkatlice yapılması önem taşıyor. Ağız ve diş sağlığına odaklanmanın yanı sıra, doğru gıda seçimine de vurgu yapılıyor. Özellikle karbonhidrat ve şeker içeren gıdalardan, asidik içeceklerden uzak durmanın gerekliliği vurgulanıyor. Bu tür gıdalar, bakteri oluşumunu artırarak diş yüzeyinde gıda birikimine neden olabilir. Süt ve peynir gibi kalsiyum açısından zengin olan ürünlerin düzenli tüketilmesinin, sadece vücut için gerekli kalsiyum ihtiyacını karşılamakla kalmayıp aynı zamanda diş çürüklerini önleyici bir etkisi de bulunuyor. Özellikle yeni başlayan diş çürüklerinin remineralizasyonunu destekleyerek, tükürük akışını artırarak diş arasındaki gıda artıklarının temizlenmesini kolaylaştırır.
Planlı Gebeliklerde Dikkat Edilmesi Gerekiyor
Uzman Diş Hekimi Özkan, ağız ve diş sağlığının vücut sağlığının önemli bir parçasını oluşturduğuna vurgu yaparak, bu nedenle her dönemde bu konuya önem verilmesi gerektiğini belirtti. Özellikle planlı gebeliklerde, ağız sağlığının kontrolünün mutlaka yapılması gerektiğini ve gebelik sürecinde ortaya çıkabilecek müdahale gerektirebilecek durumların önlenmesinin önemli olduğunu ifade etti. Gebelik öncesi ağız ve diş problemlerinin tedavi edilmemesinin, erken doğum veya düşük doğum ağırlıklı bebek sahibi olma riskini artırabileceğine dikkat çeken Uzman Diş Hekimi Özkan, bu nedenle gebelik planlaması yapılırken ağız sağlığının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Gebeliğin ilk aylarında sıkça görülen kusmaların, asit ataklarına neden olarak anne adayının ağız sağlığını olumsuz etkileyebileceğini ve mevcut çürükleri tetikleyebileceğini belirten Özkan, bu durumun yeni çürüklerin oluşumuna zemin hazırlayabileceğini ifade etti.
Bir yanıt yazın