Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ümit Murat Şahiner, besin alerjisi vakalarının artışına dikkat çekti. Besin alerjisinin bağışıklık sisteminin aşırı yanıtı sonucu ortaya çıkan bir reaksiyon olduğunu belirten Şahiner, özellikle son 30 yılda besin alerjisi görülme sıklığının yaklaşık 3 kat arttığını ifade etti.
Besin alerjilerinin genellikle kaşıntı, ciltte yaygın kabartı, dil, dudak, gırtlakta şişme, öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyleyen Şahiner, besin alerjisi riskini artıran faktörler konusunda da önemli bilgiler verdi.
Şahiner, işlenmiş gıda tüketiminin besin alerjisi gelişme riskini artırdığını belirterek, “Ne kadar işlenmiş ürün tüketilirse, besin alerjisi gelişme riski de o kadar artıyor. Bu nedenle mümkün olduğunca gıdaların ham ve doğal halleriyle tüketilmesi önemlidir.” dedi. Ayrıca besin alerjisinin coğrafi olarak da farklılık gösterdiğini ifade eden Şahiner, sanayileşmiş ülkelerde besin alerjisi riskinin daha yüksek olduğunu söyledi.
Besin alerjilerinin genellikle bebeklerin ek gıdaya geçiş dönemlerinde ortaya çıktığını belirten Şahiner, küçük çocuklarda süt ve yumurta alerjisinin öne çıktığını, daha büyük yaş gruplarında ise kuruyemiş alerjilerinin sık görüldüğünü ifade etti.
Besin alerjisi tanısı alan kişilerin seyahatlerde, hekim tarafından verilen ilaçları taşıması ve anafilaksi riskine karşı acil durum iğnesini yanında bulundurması gerektiğini vurgulayan Şahiner, besin alerjisi vakalarının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Bir yanıt yazın