BBC’nin haberine göre uluslararası bir ekip tarafından gerçekleştirilen araştırma, metal madenciliğinin toplum sağlığına olan etkisine odaklandı.
Metal madenciliğinin, nehirleri 7 bin yıl önce kirletmeye başlayan “insanlık tarihinin en eski ve en kalıcı çevre kirliliği biçimi” olarak tanımlandığı bu çalışmada, araştırmacılar küresel çapta metal madenlerinin çevresinde yaşayan ve toksik atıklara zararlı konsantrasyonlarda doğrudan maruz kalan nüfusu hesapladı.
Devletler, madencilik firmaları ve ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) gibi kurumların verilerinin derlendiği araştırmada, dünya genelinde 22 bin 609 faal ve 159 bin 735 terk edilmiş metal madeni haritalandırıldı.
Araştırma sonuçlarına göre dünyada toplam uzunluğu 480 bin kilometreyi aşan birçok nehir ve 164 bin kilometrekarelik taşkın yatağı, faal ve terk edilmiş madenlerin atıklarıyla kirlenmiş durumda bulunuyor.
Araştırmada vurgulanan önemli bir nokta, uzun vadede maden atıklarının nehirlerdeki deşarjının, maden atık barajlarının çökmesi sonucu doğrudan etkilenen nüfusa kıyasla 50 kat daha fazla insana zarar verebileceğidir. Ayrıca geçmişte veya halen faal olarak metal madenciliği yapılan alanlarda tarımsal faaliyetler ve besi hayvancılığına da ciddi zararlar verebileceği belirtilmektedir.
Araştırmanın yazarlarından Prof. Chris Thomas, dünya genelinde 23 milyon insanın “kirlenmiş” bölgelerde yaşadığını ve bu bölgelerde tarım ve sulama yapıldığını belirtti. Thomas, bu bölgelerde yaşayan insanların sağlığının birçok açıdan risk altında olduğuna dikkat çekti.
Daha önceki araştırmalarında tatlı su kaynaklarındaki metal tortularının hareketlerini inceleyen araştırmacılar, zararlı maddelerin yayılmasını izleyerek tarım ve hayvancılık için uygun arazilerin belirlenmesi konusunda çalışmayı hedeflediklerini ifade etti.
Bir yanıt yazın