Türk Toraks Derneği (TTD) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada; dünya genelinde her yıl 2 milyon kişinin akciğer kanseri teşhisi aldığını ve bunun sonucunda 1,8 milyon kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada en fazla ölüme neden olan kanser türü olarak öne çıkıyor.
Çuhadaroğlu, Türkiye’nin özellikle erkeklerde akciğer kanseri görülme sıklığı bakımından dünya genelinde ön sıralarda yer aldığını vurguladı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre tüm yaş grupları içinde yüzde 21 ile en sık görülen kanser türünün akciğer kanseri olduğu bilgisini paylaştı.
Çuhadaroğlu, akciğer kanserinin genellikle geç evrelerde tespit edildiğini ve tanı sırasında vakaların yüzde 52,7’sinin uzak metastaz geliştirdiğini ifade ederek erken teşhisin öneminin altını çizdi. Özellikle 50 yaş ve üzerindeki yaş gruplarında akciğer kanseri görülme oranlarının arttığını belirten Çuhadaroğlu, bu durumun yaşlı nüfusun dikkatli bir şekilde takip edilmesi gerektiğini gösterdiğini söyledi.
Akciğer kanserinin cinsiyet bazında incelendiğinde ise tüm yaş grupları içinde erkeklerde yüzde 21 ile en sık görülen kanser türü olduğu, kadınlarda ise bu oranın yüzde 6 olduğu ortaya çıktı. 50-69 yaş grupları içinde erkeklerde yüzde 25 ile en sık görülen akciğer kanserinin, kadınlarda yüzde 7 oranında görüldüğü belirlendi. 70 yaş üstünde ise erkeklerde yüzde 28 ile en sık görülen akciğer kanserinin, kadınlarda yüzde 8 oranında olduğu tespit edildi.
Tütün Ürünleri Kullanımı En Önemli Faktör
TTD Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel, akciğer kanserinin gelişiminde tütün ürünleri kullanımının en önemli faktör olduğuna dikkat çekti.
Akciğer kanserinden korunmanın temel yönteminin sigara ve benzeri ürünlerden uzak durmak olduğunu vurgulayan Göksel, tütün ürünleri kullanmanın yanı sıra dumanına maruz kalmak, asbest, ağır metal ve radyasyona maruziyetin riski artırdığını belirtti.
Hormonal ve genetik faktörlerin akciğer kanseri gelişiminde rol oynadığını ifade eden Göksel, özellikle sigara kullanmayan kadınlarda görülen akciğer kanserinde genetik değişikliklerin belirgin olduğunu söyledi.
Günümüzde erken evre akciğer kanserinde cerrahi ve radyoterapi gibi yöntemlerle başarılı sonuçlar elde edildiğini belirten Göksel, kemoterapinin etkili bir tedavi yöntemi olduğunu ve genetik mutasyon tespit edilen vakalarda hedefe yönelik tedavilerin uygulandığını ifade etti. Son yıllarda immünoterapilerin ise akciğer kanserinde yaşam süresini önemli ölçüde uzattığını ve umut verici tedaviler sunduğunu ekledi.
Bir yanıt yazın