Columbia Üniversitesi ve ABD’deki diğer kurumlardan gelen araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen yeni bir çalışma, sağlık çalışanları arasında intihar riskinin diğer meslek gruplarına kıyasla daha yüksek olduğunu gösteriyor. Araştırma, ABD Nüfus Sayım Bürosu’nun Amerikan Toplumlarında Ölüm Eşitsizlikleri veri setini kullanarak, 2008’den 2019’a kadar olan dönemi kapsayan yaklaşık 1.84 milyon yetişkinin ölüm nedenlerini inceledi.
Çalışma, sağlık sektöründe çalışanların içindeki farklı kategorilerin intihar riskini vurguluyor. Kayıtlı hemşireler, sağlık destek çalışanları ve sağlık teknisyenleri en yüksek intihar oranlarına sahipti. Özellikle sağlık destek çalışanları, yıllık 100 bin kişi-yılı başına 21,4 intihar oranı ile öne çıkıyor. Doktorlar ise diğer sağlık çalışanlarına kıyasla daha düşük bir orana sahipti ancak yine de endişe verici bir 13,1 intihar oranı mevcuttu.
Çalışmanın yazarlarından Dr. Mark Olfson, bu bulguların sağlık çalışanlarının ruh sağlığı sorunları ve uzun süreli işe devamsızlık açısından daha büyük risklere sahip olduğunu gösterdiğini belirtti. Özellikle sağlık destek çalışanları arasında artan intihar riskinin önemini vurgulayarak, bu sayının 2021’de 6,6 milyona çıkmasının beklendiğine dikkat çekti.
Sağlık Çalışanlarının Maruz Kaldığı Stres Faktörleri
Araştırmacılar, sağlık mesleklerinin duygusal taleplerinin farklılık gösterebileceğini ve bu nedenle intihar riskinin de değişebileceğini belirtti. Ağır hasta bakımı, yüksek iş yükü ve sınırlı kontrolün, sağlık çalışanlarının stres faktörlerine katkıda bulunduğuna işaret ediyor.
Bu çalışma, sağlık sektöründeki personel eksikliği ve tükenmişlik endişelerinin arttığı bir dönemde gerçekleşti. Bulgular, sağlık sektöründe çalışanların karşılaştığı benzersiz zorlukları ele almak için acil ruh sağlığı destek ve müdahale programlarına olan ihtiyacı vurguluyor. Sağlık çalışanlarının intihar riskinin azaltılması ve refahlarının artırılması için tedbirlerin hızla alınması gerekiyor.
Bir yanıt yazın