Kaiser Permanente’in 75,000’den fazla sağlık çalışanını etkileyecek olan bu grev, Kaliforniya, Colorado, Oregon, Washington, Virginia ve Washington, D.C.’de yüzlerce farklı yerde üç gün boyunca gerçekleşebilir.
Kaiser Permanente Downey Tıp Merkezi’nde acil servis tıbbi teknisyeni olarak çalışan ve Service Employees International Union üyesi olan Gabe Montoya, iş gücü eksikliği nedeniyle meslektaşlarının zorlu şartlar altında çalıştığını ve grev sonrası nelerle karşılaşacaklarını düşünerek gece yataklarından uykusuz uyanıldığını ifade ediyor. Montoya, “Kesinlikle çok beceri gerektiriyor, çünkü öncelikli olarak neyin en önemli olduğuna karar vermelisiniz” diyor ve acil servislerin adeta hastanenin yaşam hattı olduğunu vurguluyor.
İş Gücü Eksikliği ve Yoğun Stres
Sağlık çalışanları, özellikle solunum yolu virüsü sezonunun yaklaştığı bir dönemde, iş gücü eksikliği ve yoğun stres altında çalışmanın getirdiği zorluklarla karşı karşıya. Montoya, acil servislerde gereken personel sayısının altında olduklarını ve bu durumun hastalar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor. Özellikle pandeminin etkisiyle sağlık çalışanlarının tükenmişlik yaşadığı bir dönemde, grev tehdidi, iş gücü eksikliği konusundaki endişeleri daha da derinleştiriyor.
Kaiser Permanente, yaptığı açıklamada, 2022’den bu yana 50,000’den fazla kişiyi işe aldığını ve 2023’te 10,000 yeni kişi işe almayı hedeflediğini belirtti. Ancak sendika, kronik iş gücü eksikliği konusundaki endişelerini dile getiriyor ve müzakerelerde anlaşma sağlanamazsa geniş çaplı bir grevin kaçınılmaz olacağını ifade ediyor.
Sağlık çalışanlarının grev tehdidi, sadece maaş ve çalışma koşullarıyla ilgili değil, aynı zamanda hastaların güvenliği ve kaliteli sağlık hizmeti alabilme haklarıyla da ilgili. Grev, sağlık sistemlerindeki kırılganlıkları ve sağlık çalışanlarının yaşadığı zorlukları bir kez daha gündeme getiriyor.
Bir yanıt yazın